SAP Business Intelligence
Raporlama şirketler için olmazsa olmaz bir süreçtir. Şirketler mali ve operasyonel performansını raporlara yansıtır ve bu raporlar okunarak şirketlerde yönetsel kararlar alınır. Son dönemde bu eski usül raporlama mantığı da, what-if analizi denilen, belirli parametreler değişirse nasıl sonuç alırız gibi geçmişi değil, geleceği simule eden raporlama ile hızlı bir şekilde değişmektedir. Ek olarak eskiden raporlamalar manuel olarak alınır, yorumlanır ve aksiyon alınırdı. Şimdi özellikle belirli durumlar oluştuğunda otomatik rapor oluşturulup ilgili kişilerin bilgilendirilmesi istenmekte ve uygulanmaktadır. Manuel olarak bir raporun erişilmesine pull, bir rapor belirli bir durumda size geliyorsa push olarak nitelendirilir.
Raporlama mantığı değişirken, aslında bu mantıkta rapor sunan SAP iş zekası ürünleri de değişti ve çeşitlendi. Öncelerde BW diye adlandırılan veri ambarı vardı, içindeki küpleri doldurarak raporlamalar yapılırdı. Gece boyunca zincirler çalışır ve BW küpleri doldurulurdu. BW artık demode oldu, ürün olarak ömrünün sonuna gelmişken, BW on Hana ile biraz da olsa tekrar canlandı diyebiliriz.
Daha esnek raporlar ve görsellik ön plana çıktığı dönemde, SAP Business Objects’i bünyesine kattı. Business Objects(BO), dashboard raporlama, harita üzerinde raporlama, chart gibi yöneticilerin hoşuna gidecek görsel raporlama ihtiyacını karşılıyordu. Ama tek bir sorun vardı, raporların yapılması çok uzun sürüyordu. Örnek vermek gerekirse, Design studio’da bir rapor yapacaksanız, iyi derecede script yazabilmeniz ve rapordaki tüm düğmelerin arkasına kod yazmanız gerekiyordu. Detaylı bir kokpit ekranı genelde Design Studio’da haftalarca uğraş sonrası ortaya çıkıyordu ve istenilen en ufak bir değişiklikte scriptlerin tekrar elden geçmesi gerekiyordu.
Basit raporlar için sıklıkla Web Intelligence ( WEBI) kullanılırdı. SAP hala WEBI’ye yatırım yapıyor ve yeni çıkan versiyonlarında dashboard bile yapabilecek seviyeye geldi diyebiliriz WEBI için. Design Studio’da 5 dakikada açılan bir raporu, WEBI ile tekrar yaptık, tabii ki veri çekerken de biraz optimizasyon yaparak, raporu kullanılabilir seviyeye getirdik. Üründeki son yenilikleri buradan görmeniz mümkün. (https://blogs.sap.com/tags/907900296036854683333078008146613/ )
Design studio’daki hantallıktan sonra SAP Lumira (wiki ) karşımıza çıktı ve tabii ki amacı, IT profesyonelleri tarafından değil, son kullanıcılar tarafından bile dashboard oluşturulmasını sağlamaktı. Bununla birlikte cloud desteklenmeye başladı. Aslında SAP 2010’lu yılların başında Cloud’a gideceğinin çok net sinyallerini verdi ve altyapılarını Cloud’a çevirmeye başladı.
Lumira ve Design Studio karşılaştırması için güzel bir yazıyı sizlerle paylaşıyorum:
SAP BI ürün ailesindeki genişlik ve her ürünün farklı yetenek ve kısıtlamalarının olması, SAP’yi bu ürünleri sadeleştirmeye de götürdü. SAP tüm ürünleri desteklemek ve yaşatmak yerine, ürün sayısını azaltmaya ve bunları yaparken fonksiyonlarını da kaybetmemek üzere BI Convergence stratejisini devreye soktu. Böylece ürün sayısı azaltıldı ve hatta Design Studio Lumira çatısı altına alınmış oldu.
Cloud desteklenmeye başladı demiştik, tabii ki Cloud’a özgü bir ürün çıkması da kaçınılmazdı. SAP Analytics Cloud ( SAC ) ile ilgili daha detaylı yazıya buradan ulaşabilirsiniz.